Adalet Bakanlığı, Milletvekillerinin Sorularına Cevap Veremiyor

Adalet Bakanlığı, milletvekillerinin sorularını ya ‘veri yok’ diyerek yanıtsız bırakıyor ya da cevaplar için ilgili kurumların internet sitelerine yönlendiriyor. Ancak milletvekilleri aradıkları verileri bu sitelerde de bulamadıklarını söylüyor.

Adalet Bakanlığı, milletvekillerinin soru önergelerindeki soruşturma, kovuşturma, denetimli serbestlik, infaz yasası, gizli tanık gibi başlıklardaki soruları yanıtsız bıraktı. Bakanlık sorulara ya ‘veri yok’ yanıtını verdi ya da cevap için Mevzuat Bilgi Sistemi, Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğü ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün internet sitelerine yönlendirdi. Ancak soruların cevaplarına bu sitelerde de ulaşılamadı.

11 önergedeki 35 soru yanıtsız kaldı

CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, Adalet Bakanlığına sunduğu soru önergelerinin yanıtsız kalması üzerine son 11 önergesinin sorularını ve bakanlıktan gelen ilgili yazıları mercek altına aldı. Özer 11 soru önergesindeki 35 soruya yanıt alamadı.

Cevap: Bakanlığımızda veri yok

Bakanlık Özer’in bazı sorularını ‘Bakanlığımızda veri yok’ diyerek yanıtsız bıraktı. 6 Şubat depreminde yıkılan binalarla ilgili kaç kamu görevlisi hakkında soruşturma başlatıldığı ve avukatlara yapılan kötü muamele ve şiddet olaylarıyla ilgili soruşturma başlatılıp başlatılmadığına ilişkin sorular ‘veri yok’ denilerek yanıtlanmayan sorular arasında yer aldı.

“İstenilen ayrıntıda bilgi sunulamamaktadır, şu adrese gidin”

Özer, sosyal medya paylaşımları nedeniyle hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama ile suçu ve suçluyu övme suçlarından gözaltına alınan ve hüküm giyen kişi, soruşturma, kovuşturma sayılarını da sordu. Bu soruya da ‘İstenilen ayrıntıda bilgi sunulamamaktadır’ yanıtı verildi.

Bakanlık bu verilerin Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğü ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün internet sayfalarından edinilebileceği bilgisini verdi. Ancak Özer, bu sayfalarda sorularına cevap olacak istatistiki verilere ulaşamadı.

Bakanlıkta veri yok, işaret edilen adreste aranan cevap yok

Bakanlık, denetimli serbestlikle ilgili soruları da yanıtsız bıraktı. Denetimli serbestlikten yararlanarak cezaevinden çıkan kişi sayısı, tahliye edilen kişilerin suç kategorileri, tahliye edildikten sonra yeniden suç işleyen kişi sayısı hakkında istatistiki veri bulunmadığı kaydedildi. Verilerin Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün sayfasından alınabileceği kaydedildi. Burada ulaşılan istatistiklerde sadece denetimli serbestlikten yararlanan kişi sayısı ve bu kişilerin yaş grupları ve cinsiyetlerine göre dağılımının yer aldığı görüldü. Diğer sorulara yanıt bulunamadı.

2002-2024 yılları arasında, infaz yasası yasasının kaç kere değiştiği, bu düzenlemeler ile kaç kişinin cezaevinden çıktığı, tahliye edilen kişilerin suç kategorileri, tekrar suça karışılmaması için çalışma yapılıp yapılmadığı da bakanlığa sorulan sorular arasında yer aldı. Bu konuda istatistiki veri olmadığını belirten bakanlık bu kez de Mevzuat Bilgi Sisteminin sayfasına yönlendirdi.

Toplam veri var, ayrıştırma yok

Sosyal medya paylaşımları nedeniyle başlatılan ‘hakaret’, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ ‘suç ve suçluyu övme’ soruşturma ve kovuşturmalarının sayısı da paylaşılmadı. Bu bilgiler için de adli sicil istatistikleri sayfasının adresi paylaşıldı. Ancak bu sayfada ‘hakaret’, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’, ‘suç ve suçluyu övme’ye ilişkin verilerin ayrıştırılmadığı ve ‘şerefe karşı suçlar’ başlığı altında toplam verinin paylaşıldığı görüldü.

‘Kaç soruşturmada ve kaç davada gizli tanık dinlendi?’ sorusuna da yanıt verilmedi. Bu soruya gelen cevap yazısında ‘istatistikler sanık ve suç esasa alınarak tutulmaktadır’ denildi.

Özer: Kasıtlı bilgi karartması

Adalet Bakanlığının cevapsız bıraktığı sorulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, “Bu durum yalnızca bürokratik bir eksiklik değil doğrudan Anayasa’ya ve yasalara aykırı, kasıtlı bir bilgi karartmasıdır. Milletvekillerinin bilgi edinme ve yürütmeyi denetleme yetkisi, Anayasa’nın 98. maddesiyle güvence altına alınmış bir anayasal haktır. Aynı şekilde Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ve Dilekçe Hakkı Kanunu, idarenin bu tür talepleri yanıtlamakla yükümlü olduğunu açıkça düzenlemektedir. Adalet Bakanlığının, alanındaki temel verileri paylaşmaması, yürütme organının hesap verme yükümlülüğünü inkâr etmesi anlamına gelir” diye konuştu.

Adalet Bakanı’nın görevinin adalet mekanizmasını şeffaf ve hesap verebilir kılmak olduğunu kaydeden Özer, “Milletin temsilcilerinin sorduğu sorular cevapsız bırakılamaz. Anayasa, kişilerin değil kurumların teminatıdır. Bakanlığın bu tavrı sürdürmesi halinde sadece siyasi değil hukuki sorumluluk da doğacaktır” dedi.