Alzheimer Hastalığının Erken Teşhisi İçin Yeni Kan Testi Geliştirildi
Alzheimer hastalığının ilk belirtilerini hafıza sorunları ortaya çıkmadan saptayabilecek bir kan testi Finlandiya’da geliştirildi. Ülke genelinde yürütülen araştırmaya göre, bu test sayesinde hastalığın risk altında olan bireylerde erken teşhis mümkün hale gelebilecek.
Biyobelirteçlerin Erken Tespiti
41 ila 56 yaşları arasındaki bireylerin kanında yapılan geniş çaplı bir araştırmada, Alzheimer ile ilişkilendirilen beyin biyobelirteçlerinin yüksek seviyede bulunduğu ortaya çıktı. Bu bulgu, hastalığa dair biyolojik değişikliklerin belirtiler ortaya çıkmadan önce başlayabileceğine işaret ediyor.
Kalıtımsal Riskler
Toplamda 2051 kişinin katıldığı çalışmada, orta yaşlı yetişkinler ve ebeveynlerinden oluşan bir grup incelendi. Turku Üniversitesi uzmanları tarafından yürütülen araştırma, saygın bilimsel dergi The Lancet Healthy Longevity’de yayımlandı. Araştırmacılar, biyobelirteç seviyelerinin kalıtsal olabileceğine dikkat çekti ve anneler ile çocukları arasında benzer örüntülerin olduğunu belirtti.
Alzheimer’a Yönelik Yeni Yaklaşım
Alzheimer hastalığına yönelik biyobelirteçlerin genellikle beyin görüntüleme veya beyin omurilik sıvısı örnekleriyle belirlendiğini hatırlatan Turku Üniversitesi Uygulamalı ve Önleyici Kardiyovasküler Tıp Araştırma Merkezi’nden araştırmacı Suvi Rovio, artık kan örnekleriyle de ölçülebildiğini belirtiyor. Ancak bu sistemin henüz klinik teşhis aracı olarak kullanıma hazır olmadığını vurguluyor.
Çalışmada ayrıca ileri yaş ve böbrek hastalığı gibi bazı faktörlerin, hafıza sorunları başlamadan önce dahi yüksek biyobelirteç seviyeleriyle bağlantılı olduğu da gözlemlendi.
Yeni Bulgular ve Önemli Bilgiler
Bilinen genetik risk faktörlerinden biri olan APOE ε4 genine sahip yaşlı bireylerde biyobelirteç düzeylerinin daha yüksek olduğu belirlendi. Ancak bu genin etkisinin 60 yaşın altındaki bireylerde henüz belli olmadığı vurgulandı. Araştırmacı Marja Heiskanen, bulguların beyin sağlığına dair önemli ipuçları sunduğunu ve erken dönemdeki değişimleri inceleyerek önemli bir boşluğu doldurduğunu ifade etti.